5 Kasım 2010 Cuma

Ressamlar Serisi-1 - Vermeer


İnci küpeli kız

Geçen yıldı sanırım klasik müziğe ilgi duyduğum sıralar. Dinlediğim şarkılardan büyük bir zevk duyuyordum fakat tanımlayamadığım bir eksiklik vardı. Galiba bu bilgi eksikliğinden kaynaklanıyordu. Rahat bir şekilde dinleyemiyordum. Daha sonra karar verdim her gün bir sanatçı ya da bir terim araştırıp gün boyu aklıma getirecek hatta onunla alakalı besteler dinleyecektim. Bir süre devam ettim ve daha çok bilgi daha çok araştırma istediği duydum. Sanatında bu yönü olduğunu düşünüyorum evet beğeniyoruz ama bir yerlerde bir şeyler eksik. Neden, nasıllar, sorular kafamızı yoruyorken odaklanamıyor olabiliriz. Ayrıca klasik bir değimde vardır insan bilmediğini sevemez. İstisnalar tabi ki var. Hem kafamdakileri toparlamak hem de sistemli bir şekilde bilgi edinme, araştırma güdüsünü tetikleme amaçlı ressamlara ve heykeltıraşlara ve belki ilerde mimarlara değinmek istiyorum.

Bu serinin ilk ressamını da Vermeer' e ayırdım bunun ilk sebebi tabi ki Vermeer' i sevmem. Bunun dışında Vermeer belli stili olan ve ayırt edilebilecek bariz özellikleri olan bir ressam. Araştırmamızın meyvesini rahatlıkla verebilecek bir ressam. Tam olarak bilmesem de filmlerde sanat yönetmenleri seviyor galiba ünlü ressamların tablolarını arka planda kullanmayı. Mesela ismini hatırlayamadığın bir aksiyon filminin müzede geçen bir sahnesinde Bosh' un eserlerini görüp tanımam beni çok sevindirmişti.

Son olarak yazı ilginizi çeker merak ederseniz Vermeer’i, elimizde hazır filmi de varken, izlemekte fayda var. İnci küpeli kız. Eminim filmi izlerken aklınıza resimler ve yazıdan bir şeyler gelecektir.

Delf Manzarası

Johannes ya da Jan Vermeer

Delf şehrinde doğmuş, yetişmiş ve ölmüştür Hollandalı ressamımı. delf manzaraları resimleride var.
Ortaçağ döneminin en önemli ressamlarından biridir  Vermeer de ölümünün ardından hatta çok sonraları keşfedilmiş ve değeri anlaşılmıştır. şimdi tablolarına paha biçilemiyor iken yaşamı boyunca sıkıntılar çekmiş ölümünün ardından ailesine borçlar bırakmıştır. on çocuğu olduğu billinmekle birlikte aile babası imajı yada o dönemin gözde konuları olan ev içi haller, insan ilişkileri aşk konularına değinmiştir. resimlerinde ışık çok iyi kullanılmış. renklere önem vermiş, parlak renkler, peygamberçiçeği mavisinden sarıya kadar pahalı boya maddeleri kullandığı resimleri üzerinde son derece dikkatli ve yavaş çalışmıştır.

Çoğu resimleri iç mekan olmakla birlikte, pencere kenarında benzer sahneler restmetmiştir.



Bir Adamla İçki İçen Kız

Not: Filmde bu tür pencere önünde sahneleri sıkça görüyoruz. Ressamın çalışma odasından ilham aldığı ortada.

Çok tartışılan, Vermeer'in tablolarında rastlanan duru aydınlatmaları, ressamın camera obscura* kullanarak elde ettiğine inanılır. Bu etkiye örnek olarak Londra'daki Kraliyet Koleksiyonu'nda yer alan Beyefendiyle Birlikte Klavsenin Yanında Duran Hanımefendi verilebilir. Aynı çalışmasında kadının üzerinde duran aynanın yarattığı yansımalar ressamın optiğe olan merakının bir kanıtı gibidir.


Çalışmaları:


Delte Bir Sokak

Dikiş Diken Kız

İsa Martha ve Mary'nin evinde (1654-1655)

Klavsen Çalan Kız

Pencere Önünde Mektup Okuyan Kız


İnci Gerdanlığıyla

Mektup Okuyan kız

Klavsen Çalan Kız

Su Kabı İle Genç Bayan

Süt Koyan Hizmetli



Ressamın Atölyesi


Muhabbet Tellalı  The Procuress (1656)
*Latince'de "kamera" "oda", "obscura" da "karanlık" anlamlarını taşır.

Güneşli bir günde, üzerinde minicik bir deliği olan bir odadan girdiğinizde, deliğin karşısındaki duvar yüzeyinde bir görüntünün oluştuğuna tanıklık edebilirsiniz. Bir sihir gibi görünmekle birlikte bu oluşum, eskiden beri bilinen basit bir fizik kuralına dayanır. Doğru boyunca yol alan ışık yansıtıcı bir objeye çarptığında, bazı ışık ışınları geri yansır. Yansıyan ışık ışınları çok ince bir malzemeden yapılmış çok küçük bir delikten saçılmaksızın geçebilirler. ( Bilgi:Tubitak bilim ve teknik )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder