Sanat tarihine meraklıyımdır özellikle batı sanatı, resim ve heykel. Nedense maniyerist dönem çok ilgimi çeker. Aslında sanat tarihinde çok üzerine gidilmiş çok yer kaplayan bir dönem olmamakla birlikte modern dönemle bağdaştırdığımdan mıdır nedir benim ilgimi çeker. En sevdiğim heykeltıraş giacometti'de de modern maniyerist etki olduğundan belki de beni cezbediyor. İleriki yazılarımda sanatın tarihini daha çok açmayı ve kronolojik bir şekilde yazmayı planlıyorum ama şimdi kısaca maniyerist dönemden bahsetmek istiyorum.
Parmigianino(uzun boyunlu meryem)
Maniyerizm yaklaşık 1520-1580 tarihleri arasında ortaya çıkmış. Rönesansın getirmiş olduğu yetkinliğe karşı bir çıkış olmuş, kendisinden sonra gelen üslup ve akımlara ön ayak olmuştur. Artık ideal görüntü yerine sanatsal niteliğin araştırıldığı; figürlerin deformasyonu ile kendini belli eder ve özgün tarzlara doğru bir adım olarak belirir.
Her şey bir devinim halindedir. Olayın net olarak anlaşılması biraz zordur. Bu hareketlilik sanatçının fırçasından kaynaklandığı gibi figürlerin uzaması ve çeşitli pozlarla resmedilişinden de kaynaklanır. Bu o döneme değin rönesanssın uyumlu formlarının karşısında bir hareketti. Klasik sanattan baroka geçiş olarakta bilinir. Bireysel yorumlamalar, serbest duruşlar bu üslubun önemli özelliğidir.
maniyerrizmin temelinde deformasyon yatar. Uzama ve bu sayede daha estetik ve asaletli bir görünüş.
Parmigianino, konveks aynada portre
Tondo. Yine çok bilinen bir örnektir. Öndeki eli daha büyük, dışbükey aynadan gösterim olduğu için figür ona göre deforme olmuş. Odaya bakıldığında da tavan ve pencereler aynaya göre deforme olmuştur.
Yuvarlak bir kemer altında kalabalık figürlü bir sahne. Renkler mavinin kırmızının metalik tonları. En sağdaki figürün otoportre olduğu düşünülüyor. Figürler ince ve uzun, başları küçük. Ten renginin kullanımı bile farklı. Yüz ifadeleri ve ayrıntıcılık dikkat çeker.
· Mekân tam olarak belli değildir. Yapay ışık kullanımı ya da gerçek olmayan mekânlarla karşılaşılabilir. Mekândan ziyade figürler ön plandadır. Rönesans’ta olan denge, uyum ve simetri gibi özellikler bu dönemde bozulur. Renk kullanımında metalik renkler göze çarpar. Kalabalık sahnelerde figürler birbirine geçmiş gibidir. Bu da Barok’ta gelişecektir. Bu yüzden geçiş dönemidir. Işık genelde yüzeye yayılmıştır. Figürlerde donuk ifadeler göze çarpar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder